15 Şubat 2012 Çarşamba

Nefi DEMİRCİ - DÜŞMAN NEDİR VEYA DÜŞMAN KİMDİR?


KİME, KİMLERE DÜŞMAN DENİR?

         Düşündürücü ve ayni zamanda milletimizi, günlük yaşantımızdaki olayların hakikatlerini anlamak içinde, araştırılması gereken önemli bir konu, genelde sömürgeci devletler egemenlikleri altına aldıkları toprakların üzerinde yaşayanları nasıl hangi duygu ve amaçla ne için ülkeleri sömürdüklerini, tutum ve davranışlarını, oyunlar çevirerek, bahaneler uydurarak girdikleri ülkelerin halkını bugünlere nasıl getirildiğini, geldiğini, getirdiklerini anlamak, aydınlığa kavuşturmak bakımından, düşman kime denir ve düşman kimdir konusu, DAİMA KORKU İÇİNDE YAŞAYAN ORTADOĞU insanları için bilinmesi ve araştırılarak üzerinde durulması  gereken çok öneli bir konu.

         Düşman; çıkarı doğrultusunda karşısındakinin, iktisadi,  siyasi ve kültürel olarak kötülüğünü kötü durumlara düşeceğini bilerek  hazırlayan ve isteyenlere, halkına şirin görünerek nefret eden ve kendi menfaati için zarara uğratanlara, yaşamalarına ve topraklarında barınmalarına korku yaratarak engel olanlara denir veya  tanımlanır. Bu kişi,  veya devlet olabilir.

         İki devletin savaşması, savaşan iki veya birkaç devletin savaşı sonucunda mağlup olan taraf devletin halkına veya yönetimine hiçbir şiddetten, maddi ve manevi zarar ve tahripten çekinmeyenlere de düşman denilir veya demek gerekir.

         Bugün ABD’nin “DEMOKRASİ” adına Afganistan ve Irak’ta İnsan Hakları gölgesi ve kandırması altında öldürdükleri ölülere yaptıkları çirkin hakaretler, kinle beslenen düşmanlığın verdiği nefretin insanlığa ve işgal ettikleri ülkelerin halkının yaşamalarına engel olmak, kendi çıkarı ve egemenliği için milyonlarca canlının ölümü, sömürücü zihniyetinin ezelden beri gelen düşmanlığının canlı bir örneğidir.

Yeniden başlattıkları Haçlı seferleri geçmişten kalan ve bugüne kadar devam eden içsel bir güdünün kalıntısının açığa vurduğu düşmanlığın tekrarıdır.

Düşman veya düşmanlık;

1.    Siyasi düşmanlık
2.    İktisadi düşmanlık
3.    Kan davası, mal mülk, arazi, ağalık, şeyhlik çıkarlardan kaynaklanan sebeplerin düşmanlığa dönüşmesi.
4.    Bunlar içinde en önemli olanı, siyasi ve iktisadi çıkarlardan kaynaklanan ve kuvvete dayanan düşmanlık.

Türkmenlerin siyasi tarihi incelendiğinde ( Musul’un Siyasi Tarihi ve Sönmeyen Ateş, Dinmeyen Hasret KERKÜK kitaplarımızda bu konular belgelere dayanarak geniş anlatılmış) görülecektir ki, ister Araplar ister Kürtler, yapay olarak kurulan Irak’ta 1. Dünya savaşından sonra kalan, 1926 antlaşmasından sonra zorunlu olarak bırakılan Türk varlığına ( Türkmenlere) düşmanlıkları ta 1918 yılından bugüne kadar devam etmektedir, isteklerini elde edene kaderde devam edecektir.  AMAÇ O yerleri elde etmek, yönetmek, altında bulunan kaynakları kullanmak, üstünde yaşayanları fakirleştirip iktisadi ve siyasi olarak sömürerek kendilerine bağlamak.

         Bu düşmanlık, 1918- Mondros mütarekesinden itibaren, 1920 yıllarında yapay olarak Irak krallığı İngilizler tarafından kurulduktan sonra yapılan referandumda İngiliz yanlısı olan bölgede yaşayan halkının ( Türk olmayan Müslümanlar)  EVET kabul oylarına karşı, Irak’ta zamanın şartları gereği 0 topraklarda kalan veya bırakılan Türkler ( Türkmenler) HAYIR biz İngilizlerle 1916 yılından beri iş birliği yapan FAYSAL’I KRAL olarak kabul etmiyoruz, istemiyoruz sandık başına giderek HAYIR oyu verdiler, verdiklerinden sonra dün İngiliz’in bugün ABD’nin icazeti altında olanların,  devam eden baskıcı, korkutucu düşmanlıkları bilinçli olarak İngilizlerin ortaya koyduğu Irak politikalarının temeli oldu, olmuş, uygulanan bu düşmanlık siyasetin özünde iktisadi çıkarlarının gerçekleşmesinde, yer altı zengini topraklarda yaşayan Türklerin engel olduğunu  unutmamışlar.

         Şark meselesinde, Wilson prensiplerinde ve Sevr’de muratlarına varamadıkları sızıyı ve hayal kırıklığını, Türk Milleti karşısında aldıkları yenilgiyi BOP ile Müslümanlığı,  Bahar olarak İslami kullanarak DÜŞMANLIK yaratarak, kan dökerek, mezhep kavgası çıkartarak, Anavatanda Türkün yurdunu bölmeye çalışarak hayata geçirmeye çalışıyorlar, çalışmaktadır. Dün İngilizlerin çıkarttığı isyanlarla, bugün ABD, ülkeleri işgal ederek!

Kerkük,  Araplar için vaz geçilmez, Kürtler için hayal ettikler Büyük birleşik Kürdistan’ın temel dayanağı, Kerkük olmadan hayalleri gerçekleşmez, 0 zaman Türk varlığını ortadan kaldırmak, onları öldürmek, göçe zorlamak,  nefretlerini kan göz yaşı içinde korkutarak, korku salarak düşmanlıklarının kinini kusarak ve Anavatanımızın duymazlıktan görmemezlikten gelen siyasi bakışları altında bulunduğunu iddia ettikler Kerkük’ü yağma ettiklerini unutarak, her olayda olduğu gibi yaptıklarını inkar ederek Kerkük bizimdir, Kerkük olmadan B.Kürdistan olmaz, düşmanımız olan Türkler  (Türkmenler) Kürtlerin bu isteğine engel olmaktadırlar, düşmanımızı ortadan kaldırmak birinci görevimizdir açık olarak demektedirler.  

        Güce dayanan düşmanlığın ortaya koyduğu siyaset, daha önceleri İngilizler, bugün ABD’nin başını çektiği BOP’ sinin ortak çıkarlar amacında, BAHAR serinliği yaratarak kanla yıkadıkları ülkeleri parçalamak ve bu ülkelerin merkezinde, üstü örtülü olarak Türk Milleti, özel olarak’ ta Türkmenler ta Wilson ve Sevr’den başlayan bu projenin amacı olan yer altı kaynakları ve B. Kürdistan’ın kurulmasına engel teşkil edenlere,  edecek olanlara kinlerini nefret olarak bilinçli düşmanlığa çevirmişlerdir.

         Gözleri O topraklarda ve Türk kimliğinde olanların düşmanlığı BOP’ sini gerçekleştirmek isteyenler ve buna alet olup yardım edenler, ister Anavatanda ister Türkmenelinde, düşmanlığın temel amacını göremeyenler yarın Türk milleti ve toprağı için  şehit olanların karşısında biz düşmanlarımızı dost olarak gördük bizleri af edin mi diyecekler?

         Düşman nedir, düşman kimdir, düşman benim toprağımda, kimliğimde gözü olandır. Ve şehitlerin yatağı olan toprakları korumak, düşmana aman vermemek karşı koymak hakkı savunmak ve istemek, isteyenler için düşmana düşmanın davrandığı gibi davranmalı. Ben yanıyorum o beni seyir edip keyiflenmemeli, o da yanmalı, yakılmalıdır. Hadi Gençler hazırlanın bugün artık cenk günüdür .

Hiç yorum yok: