14 Kasım 2011 Pazartesi

Türkmen Bektaşilerden Faysal Gazi ile söyleşi

ORSAM: Kendiniz hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

FAYSAL GAZİ: Kerkük vilayetinde doğdum. Teknoloji enstitüsünde mekanik bölümü bitirdim. Kerkük vilayetinde devlet dairesinde çalışıyorum. Kerkük’ün Tavuk ilçesinde oturuyorum.

Kerkük ve özelde Tavuk’ta Bektaşilerin durumu hakkında bilgi verir misiniz?

Kerkük’ün merkezinde Bektaşilerin sayıları çok azdır. Genellikle Kerkük’ün kasabalarında yaşamaktadır. Öncelikle Tazehurmatu’daki Seyit Hamit Tekkesinden başlayalım. Öncelikle her Bektaşi’nin tekkesi olması zorundadır. Seyit Hamit’in ataları da orada gömülmüştür. Tazehurmatu ve Beşir köyündeki Bektaşiler Seyit Hamit’e tabidir. Hastası olan oraya müracaat eder. Tavuk’ta bizim 5 tekkemiz var. Babalar Tekkesi, Seyit Cafer Tekkesi, Seyit Ali Tekkesi, Seyit Muhammed Tekkesi. Bu tekkeler Saddam zamanında zayıf düştüler ama şu anda insanlar eski inançlarına geri dönüyorlar. Tekkelerini tamir ettiler, zikir ve münasebetler var. Önceden korku vardı. Türkmenler bir yere kıpırdayamazdı. Tuzhurmatu’da 3 tekke vardır. Seyit Kalender Tekkesi, Tuzhurmatu’nun en büyük tekkesidir. Ayrıca Seyit Hüseyin ve Seyit Hazım Tekkeleri de bulunmaktadır. Buralarda zikirler Türkçedir. Bu tekkeler terk edilmişti, ancak yavaş yavaş dönüşler başladı.

Kerkük civarında en büyük tekke hangisidir?

En büyük tekke bizim de müracaat ettiğimiz Seyit Hamit Tekkesidir.

Geri dönüşlerin olduğunu söylediniz. Bektaşiliğe ne kadar insan geri döndü?

Tahminimce 1 milyon Türkmen’den 250 bini Bektaşiliğe döndü.

Peki bu dönenlerin hepsi Şii mi?

Aslında Türkmen Şiilerin hepsi aslen Bektaşi’dir. NecefEten gelen alimler bu insanları Şiileştirdiler. Şii olunca uzaklaştılar. Ama şimdi anladılar ki onlara söylenenler yalanmış. Bunlar tamamen siyasi çıkar içinmiş. Yalanlar olduğu ve parti meselesi olduğu anlaşılınca herkes aslına döndü.

Sizce gelecekte ne kadar insan Bektaşiliğe döner?

Eğer biz çalışırsak tabiî ki devam eder. Eğe başkaları değil de bizler ders vermeye devam edersek, istediğimizi verebiliriz. Necef’ten Tahran’dan gelen yabancıların ayrı hesapları vardır. Birleşmemizi önlerler.

Kerkük’ün ve Tavuk’un politik durumu, mülk meselelerini biraz anlatabilir misiniz?

Bu mesele sıkıntılı bir konudur. Bu yerlerin hepsi Türkmenlerin yeriydi. Saddam Türkmenleri buralardan çıkarıp, Araplara paylaştırdı. İsteği buraları Araplaştırmaktı. 2003’ten sonra herkes yerlerine dönmeye başladı. Bunlar, Tazehurmatu, Beşir ve Tavuk halkıydı. Yerlerine geri dönmek istediklerinde Araplar bu yerlerin kendilerine hükümet tarafından verildiğini söylediler. “Beni hükümet çıkarabilir” dediler. Bu konuya has bir mahkeme açıldı. Bu işleri halletmek için bir hakim geldi. Dava açıp, eski Osmanlı tapularını verdik. Araplar bu mülkleri çok ucuza almışlar, dava sonucu bu mülkler eski sahiplerine geri verilmeye başlandı.  Türkiye Beşir’de ev yaptı. Şu anki hükümet bu mülk meselelerini halletmek istememektedir. Türkmen olduğumuz için bu konuyu halletmek istememektedir.

Kürtlerin baskısı var mı?

En sıkıntılı olduğumuz konu bu meseledir. Kerkük vilayetinde ve kasabalarında saat 8’den sonra Kürt gruplara bağlı silahlı güçler istedikleri kişileri rahat bir şekilde alıkoyup bilinmeyen yerlere götürmektedir. Bir de partiler arasında güç dengesizliği bulunmaktadır. Bir partinin hiçbir silahlı gücü bulunmazken, diğerinin büyük bir silahlı gücü bulunmaktadır. Bu Türkmen partileri ile Kürt partileri arasındaki ilişkidir. Eğer Türkmen partilerin elinde silah olmazsa diğerlerinin karşısında duramayabilirsin. Şu anda kaçırılan doktorların çoğu Türkmen’dir, amaç Kerkük’ten Türkmenleri kaçırmaktır. Kerkük’te siyasi olarak peşmergeler var, bürolarda saklanıyorlar. İstediklerini yapan ve kafalarına göre insanları alıkoyan asayiş güçleri var. Çok sıkıntılı bir durum içindeyiz.

Kerkük’teki sıkıntılı durum nasıl çözülür?

Kerkük’te dengesizlik olduğu sürece konular halledilmeyecektir. Herkes aynı olmazsa. En büyük sıkıntımız Amerika.  Amerika, Kürtlere yüz verdi. Amerika, peşmergelerle ortak kuvvet kurdu ve kanuna dayandırdı.

Türkmenler, özellikle Tavuklu olarak, Türkiye’den ne istemektesiniz?

Biz Türkiye’den her şeyi istemekteyiz.  Bizimin babamız Türkiye’dir. Türkiye olmazsa bizi kalan döver. İsteğimiz yarın Türkiye gelsin. Türkiye bizim kanımızdır. ABD Irak’a girdiğinde özgürlük geleceğini, zannettik, ama gelmedi. Kerküklü olmayan farklı yerlerden farklı milletler geldiler. Kerkük’ün nüfusu 750.000 idi, 1.500.000 oldu. 750.000 kişiyi dışarıdan getirdiler. Adını zikretmeyim. Demokrasi getirirken önce 250.000 Kürt varsa 750.000 yaptılar.  Bu durum ne demokrasisi? Demokrasi  bunların yerlerine dönmeleriyle gerçekleşir. Kerkük’ün asıl nüfusu ve toprak sahiplerini gösteren 1957 sayımıdır.

Kerkük’teki sıkıntıların bir an önce çözülmesini ve gerçek demokrasiye kavuşmanızı temenni ediyoruz.

Biz de sizlere minnettarız. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.
(Kaynak: ORSAM, 14.Kasım.2011)

Hiç yorum yok: