Yazıma başlamadan evvel; terör örgütü PKK’nın hain saldırıları sonucu şehit olan tüm askerlerimize; Van’da meydana gelen şiddetli deprem sonucu hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet ve ailelerine başsağlığı dilerim.
Öncelikle tarihten bazı hatırlatmalar yapacağım, hafızanızı tazeleyeceğim:
Mayıs 2005: PKK teröristleri Kerkük’te emlak sahibi oluyor. Bine yakın terörist Kerkük’e yerleştirilmiş. Bölgesel yönetim partilerinden aylık 200 ila 400 dolar arasında da bir maaş bağlanıyor kendilerine. Ancak iş ve toprak vaadiyle Kerkük’e yerleştirilen bu teröristler, istekleri karşılanmayınca, PKK ile KDP-KYB arasında bir dönem sıkıntılar yaşanıyor.
Temmuz 2005: PKK, Kerkük’te bürosunu açıyor. Büroya flamalarını asıyor. PKK bürosunun fotoğrafları Hürriyet gazetesinde de yer alıyor.
Ağustos 2005: PKK teröristleri Kerkük’te Öcalan için imza kampanyası başlatıyor. Kerkük’ün merkezinde kurulan bu stantlar Türkmeneli TV tarafından da görüntüleniyor.
Ocak 2006: PKK teröristleri tarafından Kerkük’te 4 anaokulu ve kreş açılıyor. Okullardan birine “Leyla Zana Anaokulu” adı veriliyor.
Şubat 2007: Mahmur ve diğer kamplardaki PKK’lı teröristler, KDP ve KYB kimlikleriyle Kerkük’e giriş yapıyor. Bu teröristler aynı zamanda, Kürt partilerin yardımıyla Irak kimliği alıyor. PKK’lı teröristler, 2007 yılında yapılması planlanan “Kerkük Referandumu”nun KDP-KYB lehine gerçekleşmesi için şehre yerleştiriliyor.
Kasım 2008: Irak Bölgesel Hükümeti ile Türkiye arasında terör örgütü PKK’ya karşı ortak hareket etme kararı alınıyor.
Aralık 2008: Kerkük’te bulunan PKK’lı teröristler, Türkiye’nin kuzey Irak’a sınır ötesi operasyonlarını protesto eden bir gösteri düzenliyor. Gösteri de Öcalan posterleri açılıyor. Söz konusu gösteriyi Türkmeneli TV yayınlıyor.
Yukarıdaki haberler, Türk kamuoyundan, haber ajanslarından toplanmıştır. Bir bu kadar haber Irak kamuoyunda da mevcuttur. Bunları not düştüm; çünkü PKK’lı teröristlerin Irak’a nasıl yerleştiğinin iyi görülmesini istedim.
Masum Ekinci; Irak’ta, Kerkük’te çalışmış Türk gazeteci… Nisan 2010’da yazdığı “Murat Karayılan’la komşuyduk” adlı yazısında, PKK militanlarının Kerkük’e nasıl yerleştiğini, buradan terör örgütünün nasıl yönetildiğini anlatıyor.
Türk kamuoyunun güçlü kalemlerinden Yalçın Doğan da son yazılarında “Kuzey Irak bize Barzani’nin armağanı” diyerek, kuzey Irak’ı PKK’ya açan kişinin Mesut Barzani olduğuna dikkat çekiyor.
PKK Kerkük’e kadar inmiş, kuzey Irak’ta yerleşmiş, Iraklı Kürtlerin ve peşmergelerin içine karışmıştır. Örneği kuzey Irak’ta yüzünü gizleyen, maskeyle dolaşan perşmergeler de var. Acaba bunlar kimliklerini gizlemeye çalışan ve silahlı eylemlere katılmış PKK teröristleri mi?
Yaklaşık üç senedir Türkiye ile KYB-KDP arasında PKK’ya karşı mücadelede işbirliği mevcut… Peki, PKK’lı teröristler hala Irak’tan Türkiye’ye nasıl böyle şiddetli saldırılarda bulunabiliyorlar? Ayrıca PKK ile mücadelede ABD ve Irak Merkezi Hükümetiyle de işbirliği mevcuttur. Burada bir sorun ya da kötü niyet gözüküyor; hem Irak Merkezi Hükümeti hem Bölgesel Hükümet hem de bölgedeki ABD kuvvetleri açısından…
Bir diğer önemli nokta da, peşmergelerin Irak’ta güçlü bir silahlı kuvvet olduğudur. Bölgesel hükümete bağlı bir de peşmerge bakanlığı bulunmaktadır. PKK teröristlerinin kuzey Irak’tan tasfiyesini sağlayacak güce, donanıma sahiptir peşmergeler.
Aslında söylenecek her şey söylendi, yazılacak her şey yazıldı. Durum ortada… Bir yerlerde bir yanlışlık var, bir hata var. Bunun yorumunu, bunun cevabını da okurlara bırakıyorum.
Ve noktayı, “güvenme dostuna, saman doldurur postuna” diyerek koyuyorum.
(Kaynak: Erbil Gazetesi, 12 Kasım 2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder