Bağdat'ta ABD'nin yaptığı 'ayırım duvarları' işgalden beri varlığını koruyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin 2003 yılının Mart ayında Irak'ı işgaliyle başlayan süreçte inşa ettiği 'ayırım duvarları' bugün de halkı birbirinden ayırmaya devam ediyor.
Irak'ın başkenti Bağdat'ta yaşayan halk, Amerika Birleşik Devletleri(ABD)'nin Irak'ı işgalinin ardından geçen 10 yılda, şehrin 'açık hava hapishanesi'ne dönüştüğünü savunuyor.
ABD'nin 2003 yılının Mart ayında başlattığı Irak işgalinin ardından, Irak'ta farklı mezhep grupları arasında baş gösteren gerilim, Bağdat'ı keskin hatlarla bölen 'ayrım duvarları'yla da kendini gösteriyor.
-Şiiler ve Sünniler arasına ABD duvarı-
İşgalin ilk başladığı dönemde askerlerini korumak için onlarca kilometre duvar inşa eden ABD, 2005 yılının ardından mezhepler arası çatışmaların baş göstermesiyle Şii ve Sünnilerin yaşadıkları bölgeleri birbirlerinden ayıran bir duvar inşa etti.
Bağdat sokaklarında gezinirken, kontrol noktalarında askerler, emniyet güçleri ve siyasi partilere bağlı milislerin ve sivillerin geçişi için yolların duvarlarla ikiye bölündüğü kolaylıkla göze çarpıyor. Bunun yanı sıra buralardan geçen askeri araçlarla emniyet güçlerine ait araçların çoğu plaka taşımıyor.
Sivillerin geçtiği kontrol noktalarında ise kilometrelerce uzayan yoğun bir izdiham yaşanıyor. Özellikle de yaz aylarında 50 dereceye ulaşan sıcaklık altında uzun süre geçiş sırası bekleyen siviller memnuniyetsizlik yaşıyor.
Öte yandan Bağdat Meclisi Başkanı Kamil ez-Zeydi AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu duvarlar kurumları korumaya, güvenlik güçlerinin terör kalıntılarını yakalamasına yardımcı oldu" iddiasında bulundu.
Zeydi, Bağdat'ın durumunun 2005-2007 yılları arasında yaşanan mezhepler arası çatışmaların yaşandığı dönemden daha iyi olduğunu, bu sebeple kontrol noktaları ve ayırım duvarlarına ihtiyaç olmadığını ifade etti.
Halen İl Meclisi ve Bağdat'ın güvenliğini korumakla sorumlu güvenlik güçleri arasındaki kontrol noktaları ve ayrım duvarlarının kaldırılması konusunda anlaşmaya varıldığını hatırlatan Zeydi, askeri güçlerin yalnızca sınırı korumaya yoğunlaşması için, güçlü bir yerel yönetim ve güvenliği sağlayacak yerel polis teşkilatı oluşturulmasını temenni ettiklerini söyledi.
-"Vatandaşların özgürlükleri ellerinden alındı"-
Haydar Ali isimli bir Irak vatandaşı ise Bağdat'ın güvenliği sağlanmış olmasına rağmen bazı bölgelerin halen duvarlarla kapalı olduğunu ve vatandaşların özgürlüklerini ellerinden aldığını ileri sürdü.
Duvarların trafikte yoğunluk yaşanmasına neden olduğunu kaydeden Ali, Bağdat'ı "ayırım duvarları" olmadan görmeyi hayal ettiğini dile getirdi.
Beşir Galib eş-Şemmari isimli Iraklı mühendis, "ayırım duvarları"nın güvenliği sağlama konusunda bir katkısı olmadığını öne sürerek, 'Yeşil Bölge' adıyla bilinen korunaklı bölgede yer alan Irak Meclisine "teröristler"in girmesini bu görüşüne delil olarak gösterdi.
Duvarın güvenlik zaafının çözülmesinde etkisi olmadığı görüşünü paylaşan Şemmari ve Bağdatlı Seyf el-İbadi, idari ve mali yolsuzluğun ülkenin durumunun kötüye gitmesinin asıl nedeni olduğunu vurguladı.
İbadi, 12 milyon dolara mal edildiği açıklanan duvarın Bağdat'ı "açık hava hapishanesi"ne çevirdiğini ifade etti.
Tercüme: Ayşe Sümeyra Aydoğdu
Yayıncı: Ekrem Kaftan
Kaynak: AA
Haberciniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder