5 Mart 2012 Pazartesi

Irak’ın yeniden kurulması neye mal olacak?


Önümüzdeki 10 yıl içinde Irak altyapısının yeniden kurulması için 500-700 milyar dolarlık yatırımları yapılmasına gereksinim duyluyor. Bunu, hükümete bağlı Ulusal Yatırım Komisyonunun  yöneticisi  Sami Aracı bildirdi. Ülkenin şimdiki durumunu değerlendirirken, Aracı, İkinci Dünya savaşından sonra Almanya olaylarıyla kıyaslamış oldu.



Irak’ın eski Rusya Büyük Elçisi doktor Abbas Kunfud, Sami Aracı’nın sözlerinde gerçek payı olduğuna işaret ederek şunları söyledi.

“Aslına bakılırsa, Irak’ın altyapısı iki kere yıkılmıştı. İlk kez “Körfez savaşı” döneminde 1991’de. İkinci kez ise ABD başta olmak üzere, ülkenin NATO ülkeleri tarafından gerçekleştirilen istila sırasında 2003 yılında. Ne yazık ki, butün bunlardan sonra Amerika yıkılanların yeniden kurulması için birşey yapmamıştı. Üstelik ülke, bir bonus olarak, müthiş düzeydeki rüşvetçiliğe kavuşmuştu. ABD, Irak hazinesini yağmalayıp boşalttı, ülke dışındaki hesaplarda bulunan paraları benimsemiş oldu. Askeri istila sonucunda Irak, ülkede demokrasinin yeniden kurulması gereğinin yaftası altında  yüzlerce milyar doları kaybetti. Rüşvetçilik, ülke içinde de alıp yürümektedir. Örneğin, Transparency İnternational’ın araştırmalarına göre, rüşvetçilik açısından Irak, Somali’den sonra ikinci sırayı alıyor. Böyle ortamda yoksulluk sınırı altında yaşıyan insan sayısı artıyor.  Şu anda bu gösterge % 25’i buluyor. Kaydetmek gerek ki, bu rakkamı makamlar veriyor. Gerçekte ise durum bundan daha beterdir. Günde 1.5-2 milyar varil petrol ihraç eden Irak’ta yurttaşların çoğu günde 1 dolara yaşamak zorundadır. Eğitimin, sağlığı korumanın, elektriğin olmayışından söz etmiyorum bile. Ülke bölgelerinin çoğunda elektrikler günde 1-2 saat verilir. Yıkılan altyapının yeniden kurulmasından söz açsak, bu işe yüzlerce ve yüzlerce milyar dolar gerekecektir.”

Öyle görünüyor ki, Irak yalnız kendi gücüyle bu sorunların  üstesinden gelemiyecektir. Yurt dışından yardım aramaya zorunlu olacaktır. Fakat Sami Aracı’nın davet ettiği uluslararası finansal kuruluşlar ile yatırımcılar, paralarını hiç koşul ileri sürmeden vermeye hazırlık göstermediklerini anlatan doktor Kunfud, konuşmasına devamla şunları anlattı.

“ Yatırımcıların Irak’a acele koşmamaları için birkaç neden var. Birincisi, ülkede yatırım şirketlerinin olmayışıdır. Ülkede rüşvetçilik çok gelişmiştir. Bu manzarayı, güvenlik alanındaki durum tamamlıyor. Birçok şirket, hayatları için tehlike olduğu Irak’a işçilerini, mühendislerini, çalışanlarını göndermiyecektir. Irak’a yatırımların gelmesi için ilgili koşulların yaratılması şarttır. Halihazırda ise yatırımlar yok. Bu yüzden 500-700 milyar doların gelmesine bel bağlamak boşunadır.”

Ebedi soru ortaya çıkıyor. Ne yapmalı?

Rusyalı doğu bilimcisi Vyaçeslav Matuzov şunları anlattı.

“Yabancı işçilerin saldırılara maruz kaldıkları olaylara tanık olundu. Böyle koşullarda yatırım ve ülkenin yeniden kurulmasından söz etmek manasız şeylerdir. Irak ekonomisi ile altyapısının yeniden kurulması, siyasi başta olmak üzere, istikrarın yeniden kurulmasıyla başlamalıdır. Bunun güvenlik alanına da etkisi olabilecektir. Yalnız böyle koşullarda ekonomik projeler gerçekleştirilebilecektir.”

Gerçekten de doğru şeylere diyecek yok. Fakat Irak’ta siyasi istikrardan eser bile yoktur. Gözlemcilerin kaydettiklerine göre, yerel siyaset adamları için iktidar bir amaç değildir. İktidarı onlar bütçe paralarının “doğru” benimsinmesi için araç saymakta. Altyapının yeniden kurulması için para olmayışına ilişkin sitayişler duyulurken, memurlar için yeni arabaların satın alınmasına 50 milyon dolar bulunuyor.

Evet sayın dinleyiciler, altyapı yıkılmış haldedir. Yabancı şirketler altyapıyı yeniden kurabilirlerdi. Fakat onlar istikrar olmayışından Irak’a gelmek istemiyor. Güvensizlik ise iktidar uğrundaki savaşın sonucudur. İktidar kuruluşları, altyapının yıkıldığını açıklıyor. Fasit daire meydana geliyor.

RUSYA'NIN SESİ

Hiç yorum yok: