CHP’nin jeopolitik uzmanı milletvekili Gümüş, “Barzani açılımı”nın altında, Irak’ın kuzeyinin Güneydoğu Anadolu ile birleştirilmesinin yattığını bildirdi.
Türkiye, “Barzani” üzerinden terör örgütü PKK açılımını tartışırken, CHP’nin jeopolitik uzmanı Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş, Irak’ın kuzeyindeki yapının Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne entegrasyonunun amaçlandığını söyledi. Gelişmelerin, ABD’nin Irak’ın kuzeyindeki varlığını aynı güçte devam ettiremeyeceğinin anlaşılması ile başladığının altını çizen Gümüş’ün açıklamalarının satır başları şöyle:
ABD’nin maliyetleri arttı
Amerika’nın Kuzey Irak’a müdahalesi ve işgali dayanılmaz maliyetlere ulaşmıştı. ABD sonrası Irak yaralı, darbeli ve tüm dengeleri bozulmuş bir Irak’tır. Sonuçta ABD Irak’taki askeri varlığını büyük oranda azaltmıştır. Ancak geriye kalan yapının hedeflenenle aynı olmadığı açıktır. Özellikle Kuzey Irak’taki yapının müdahale öncesi gibi olmayacağı açıktır.
Çözüm arayışındalar
Kuzey Irak yönetimi ve ABD zamanla şiddetlenerek gündeme gelecek sorunlara çözüm arayışları içinde. AKP iktidarının bir süredir uygulamaya soktuğu girişimleri bu çerçeve içinde değerlendirmek gerekir. AKP, Kuzey Irak’la “tam ekonomik entegrasyon” kararını alırken işte bu endişe ve beklentilere cevap vermek üzere harekete geçmiştir.
Talep Barzani’den gelebilir
Bundan sonra yaşanacak gelişmeler “Kuzey Irak Bölgesi’nin Türkiye’ye ilhak edilmesi” taleplerine kadar gelebilecektir. Hatta bu talebin Kuzey Irak’tan gelebileceğini bile öngörmek mümkün. Bu talepler öncelikle dış baskılarla, Güneydoğu ile Kuzey Irak Bölgeleri’nin entegre edilmesi şeklinde dayatılmak istenebilir ya da şu an istenmektedir.
Entegrasyon federe yapı ile olabilir
Belki bu dayatmalar tek kutuplu dünyanın şartlarına paralellik gösterebilirdi. Ancak bugün küresel şartlar değişmiştir. Önümüzdeki dönemde ise “Kuzey Irak Türkiye’ye federe bir yapı ile entegre edilebilir” şeklinde bir teklifi işitebiliriz.
AKP değişikliklerin farkında mı? Türkiye bu tür gelişmelere hazır olmalıdır. Bu günün dünyası çift kutuplu kısmen entegre bir yapıya sahiptir. Artık “mikro milliyetçilik dönemindeyiz” söylemleri ve “ulus devlet bitti” yorumlarına daha az rastlayacağız. Yeni şartlar içinde Türkiye’nin, hem bölgesinde ve hem de dünyada güçlü ve büyük bir devlet olarak varlığına ihtiyaç artacaktır. Kısaca Türkiye önümüzdeki dönemde kendine gelen talepleri kendi çıkarları çerçevesinde değiştirebilir. Ancak önemli soru şudur: AKP iktidarı dünya dengelerindeki değişikliklerin farkında mıdır? Bu konudaki endişemiz büyüktür.
HABER 27
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder