Irak’taki gündemi takip etmek oldukça zor… Bir yandan siyasi gerilim, bir yandan terörist saldırılar… Ayrıca mezhep çatışmalarının yeniden başlaması korkusu ve Irak’ın üçe bölüneceği söylentileri de tuzu biberi…
İnsan Hakları İzleme Örgütü yayınladığı raporunda, ABD’nin Irak’tan çekildikten sonra geriye bir polis devleti bıraktığını iddia etti. Irak’ta ise ABD’nin çekilişi törenlerle kutlandı. Irak Başbakanı Nuri El Makili, “Irak’ta bugün egemenlik tahsis edildi ve ülkede tek bir yabancı asker kalmadı” dedi.
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi’nin bir terör örgütü lideri olduğu ileri sürüldü ve yargılanması istendi. El Haşimi’nin Irak’taki mallarına da el konuldu. Nerede ve nasıl yargılanacağı ülkede büyük tartışmalara neden oldu. El Haşimi ise şimdi Kürt bölgesinde; Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin koruması altında… Mesut Barzani’nin izni olmadan, hakkında tutuklama emri çıkarılan El Haşimi’yi Irak Polisi tutuklayamıyor.
Irak’ta terör saldırıları da hızını kesmedi. İngiliz sivil toplum kuruluşu Iraq Body Count yayınladığı raporunda, 2011 yılında terör saldırıları sonucu 4059 sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı. 2012 yılının ilk ayında basına yansıyan haberlere göre, Ocak ayında meydana gelen terör saldırıları sonucu 229 sivil, 13 polis ve 8 asker hayatını kaybetti.
Irak’ın komşu ülkesi Türkiye ile ilişkileri de gerginleşti. Nuri El Maliki’nin “Türkiye bölgeye felaket getirmek istiyor” demeci ve ardından Bağdat’ta bulunan Türk Büyükelçiliği’ne düzenlenen roketli saldırı… Karşılıklı atışmalar ve söz düelloları…
Türkmenler ise… Ayakta durmaya çalışıyor. Türkmeneli’nde de terör saldırıları yaşanıyor, Türkmenler hedef alınıyor. Geçtiğimiz ay, Türkmen kökenli Kerkük milletvekili Jale Neftçi’nin evine kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırı gerçekleşti. Saldırı sonrası Jale Neftçi’nin iddiaları ise oldukça düşündürücü: “Bana yapılan saldırının arkasında kimlerin olduğunu biliniyor, ancak ne polis ne de Kürt yönetimi bu konuda hiçbir şey yapmıyor.”
Gördüğünüz gibi, Irak bir ateş çemberi… Sağına soluna kıvılcımlarını saçıyor. ABD’nin ülkeden çekilişinden sonra bile, ülkedeki durum değişmiyor. Şimdi ise, merak edilen ülkeyi nasıl huzur ve feraha çıkartılacağıdır. Eğer bu huzur ve ferah sağlanmazsa, bunun sancılarını sadece Iraklılar çekmeyecek, Irak’a komşu ülkeler ve Orta Doğu da bundan nasibini alacaktır.
Ve yazımı sonlandırırken… Özellikle Türkmenlerin dikkatini çekmeye çalışıyorum. Uzun yıllardır yazıyorum, yazıyoruz. Söylüyorum, söylüyoruz. Türkmenler kendi güvenlik güçlerini oluşturmalı… Irak’ta en çok zarar gören ve görecek olan ne yazık ki yine Türkmenler olacaktır.
Bu nedenle de noktayı “Dikkat!” diyerek koymak istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder