14 Kasım 2011 Pazartesi

Recep Korkut - ABD çekilirken Irak'ın geleceği

ABD ordusu bu yılın sonunda Irak'tan çekiliyor. 9 yıllık savaş, doğrudan veya dolaylı biçimde en az 1 milyon insanın ölümüne, ülkenin coğrafi ve toplumsal birliğini parçalamaya ve neden oldu. Irak'ın onca zenginliğine rağmen Iraklılar hâlâ yoksul.

Arap Baharı, kendi iç sorunlarına gömülmüş ABD'de giderek artan mali sorunlar ve halkın desteğinin azalması, Irak'ta Amerikan askerlerinin çekilmesi sürecinin hızlandırılmasını da beraberinde getirdi. Obama, bu yılın sonunda ülkede kalan askerlerin tümünün evlerine döneceğini söyledi. Ancak askeri üslerdeki 50 binden fazla Amerikan askerinin varlığının sona ermesi sonucu oluşacak güç boşluğunun geride, işgalin tohumlarını ektiği kaosun büyümesine elverişli bir Irak bırakacağına dair güçlü bir endişe var.

Öncelikle şu soruyu yanıtlamak gerek: ABD, 9 yılın ardından geride nasıl bir Irak bıraktı? Bunu anlamak için bu işgalden sonra halkın Amerika'ya bakışının nasıl şekillendiğini irdelemek gerek. Bu işgal, hiç de Iraklıların çıkarına hizmet etmedi. Aksine halkı kalıcı bir endişeye sürükledi. Iraklılar, ülkelerinin işgal edilmesinden bu yana her türlü sıkıntıya maruz kaldı. İşgal ilk başta bazı grupların başka ülkelere kaçması ve parçalanma kâbusunun büyümesi nedeniyle mezhepçi ve etnik temelde bölünmeyi kolaylaştırdı.

9 yıllık savaş, doğrudan veya dolaylı biçimde en az 1 milyon insanın ölümüne, ülkenin coğrafi ve toplumsal birliğini parçalamaya ve neden oldu. Geride yüz binlerce sakat, yetim ve dul kaldı. Ülkede bugün hiçbir şey doğru düzgün işlemiyor. Yolsuzluk ve işsizliğin başını çektiği kökleşmiş çok fazla sorun mevcut. Uluslararası Şeffaflık Örgütü listelerine göre Irak, Somali'den sonra dünyada yolsuzluğun en yaygın olduğu ikinci ülke. İşsizlik yüzde 30'un üzerinde. Ülkedeki geçim şartları, diktatör rejimlerin düşmesi için ayaklanmaların başladığı Arap ülkelerinden daha kötü. Halk günde 4 saatten daha az bir süre elektrik hizmeti alabiliyor. Sağlık ve eğitim sektörleri en kötü şartlarda.

YİYECEK YOK, SİLAH ÇOK

Irak her gün yeni bir yıkıma sahne oluyor. Patlama dalgaları ve bombalı saldırılar ülkeyi rahat bırakmıyor. Sadece Eylül ayında 195 sivil ve 250 güvenlik görevlisi; Ekim ayında ise 161 sivil ile 100'e yakın güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. Iraklılar beslenmek için yeterince gıda malzemesi bulmakta zorlanırlarken, silah ve patlayıcı maddelerin ülkede kolaylıkla temini ekonomik durumla tam bir tezatlık sergiliyor.

Amerikan müdahalesi savaş sonunda öldürdüğünden daha fazla terörist yarattı. Çıkarıyla değerleri çatıştığında hiç kaygı duymadan çıkarlarını her şeye tercih eden Batılıların gözü önünde gerçekleşen ne kadar sivil katliamları o kadar intikam kıvılcımı ekti. Böyle bir haldeki ülkede Amerikan askerlerinin çekilmesine bir zafer olarak bakmak mümkün mü? Kesinlikle hayır.

Askeri varlığın çekilmesi oluşacak güvenlik boşluğuna sadece Iraklıların bundan sonra daha çok patlama dalgasına yakalanacağı endişesi olarak bakmak yanlışına da düşmemek gerek. Güvenlik endişesi bundan böyle Irak'ın içişle-rine müdahalenin önde gelen kartı olagelecektir. Yani Amerikan askerlerinin çekilmesini Irak'ın bağımsızlığı atılan için önemli bir adım olarak görmek basit safdillikten öte bir şey değildir. Tam bu noktada Şii-Sünni ayrılıkçılığının keskinleşmesinin neden olduğu ülkede bundan böyle İran'ın nüfuzu artmaya başlayacağı endişesi ve İsrail'in güvenliğinin sağlama alınması için yapılacak müdahaleleri de göz önüne almak gerek.

Doğal zenginlikler BARIŞA ENGEL

Kısacası, 9 yıllık işgalin sonu ayrılıkçılık ve ölüm oldu. Huzur dönemi sona ermiş bir Irak'ta, bundan böyle kurulacak hükümetlerin kaçınılmaz biçimde otoriter bir rejime meyledeceği çok karamsar ama gerçekçi bir olasılık. İşgalin Arap dünyasında neden olduğu psikolojik tahribatsa her şeyin üstünde. Yorgunluk ve umutsuzluk batağındaki Amerikan askeri varlığının çekilmesiyle işgalin sonu gelmiş olabilir. Ancak, Irak'ın savaşı asıl bundan sonra başla-yacak. Bugün Irak üzerinde toplanan karabulutlar daha uzun bir dönem dağılacak gibi gözükmüyor. Çünkü Irak, doğal kaynakları itibariyle barış için fazla zengin.
(Kaynak: Yeni Şafak, 14.Kasım.2011)

Hiç yorum yok: