2014 Dünya Kupası Elemelerinde Asya A Grubunda Irak – Ürdün futbol maçı birkaç dakika (15.11.2011) önce sona erdi. Maç Irak’ın 3-1 üstünlüğüyle sonuçlandı. Bir Iraklı olarak elbette sevindik. Irak insanında olan azmi yılların paletleri ezemedi! Her şeye rağmen içimizdeki küllenen başarma hırsı, tekrardan korlaştı ve futbolcularımız galibiyeti elde etti. Irak Milli Takımını kutlarım.
Kerkük bir Irak şehri, haliyle Kerkük’te bütün millet sevinç gösterilerine çıktı. Sevinç çığlıkları attılar. Bayrak dalgalandırdılar. Türkmeneli TV canlı olarak Kerkük’ü ekrana getirdi. Bir Türkmen vatandaşı sevincini dizginleyemedi ve Irak bayrağını yere serip üstüne çöküp şükür namazı kılar gibi rükûa gidip bayrağın üstüne kapandı. Defalarca öptü.
Çok duygulandım.
Türkmenlerin Irak sevgisine, Iraklılıklarına candan bağlı olduklarını gösteren en iyi tablo bu olsa gerek dedim.
Türkmen aileleri çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek özel arabalarıyla, müzik çaların sesini sonuna kadar açıp Kerkük caddelerinde sevinç turlarlarına çıkmışlardı. Türkmeneli TV muhabiri Türkmenlere mikrofonu uzatıp çok kısa duygularını almaya çalışıyordu. Herkes üç beş kelimeyle önce Irak diyor sonra mutluluğunu dile getiriyordu.
Futbol işte böyle bir şey; en zor günlerde insanların acısına, yarasına merhem gibi gelir. Bir hokus pokus ile her şeyi unutturur gider.
Televizyonda o kalabalığı oluşturan Türkmen ailelerini gördüğümde sevindiğim kadar içim de burkuldu:
- Sokağa çıkmak için kimse bu aileleri zorlamadı…
- Kimse de aman dışarı çıkmayın, kalabalık yapmayın lanet olası bir terörist aranıza karışır ve beklenmeyen bir bomba patlatır, çoğunuzu öldürür veya sakat bırakır, korkusuna kapılmadı…
- Evinde otur, sana ne futboldan mutboldan, gecenin bu saatinde seni kaçırırlar, bizden fidye isterler, uyarılarına aldırış etmedi ve dışarı fırladı, kalabalıkla beraber oldu…
- Annen hasta, bebeğin uykusu var, işten yorgun gelmişsin dinlenmen lazım, laflarına kulağını tıkadı ve dışarıdaki topluluğa katılmamak ayıp olur duygusuyla kendini dışarıdaki sele bıraktı…
- Aman çakkal gelir, peşmerge gelir, kayışbaldır gelir, ABD askeri gelir seni alırlar akıbetin ne olur bilinmez diyenlere gülüp arkasına bakmadan arabasını çalıştırdı ve konvoya katıldı…
Eminim her Türkmen kendi düşüncesiyle, kendi hissiyatıyla çoluk çocuğunu toplamış ve sevinç turuna çıkmıştır.
Ne benzinin bulunmaması, ne terörün korkusu ve ne de…
Beraber yürüdük biz bu yollarda, şarkısında geçen kelimelerin ifadesi idi maç sonrası Kerkük’teki sevinç turu.
Ama,
Yollardaki beraberlikte ayrıca hüzünde de olması gerekir.
İşte hüzünlü beraberliğimizde böyle çoluk çocuklu, yaşlı gençli, kadınlı erkekli beraberlik olması gerekir.
Her şeyi bırakıp beraberlik duygusuna kendimizi vermemiz, en sevinçli en gerekli davranıştır.
Türkmeneli TV’nin naklettiği sevinç turlarını aksettirdiği anlarda bir hüzün dalgası aldı beni; aynı Kerkük’te bir olayda bir yürüyüşte bu kadar ailelerimiz nerdeler?
Niye en haklı yürüyüşlerimizde bu kadar insanı bir arada göremiyoruz?
Niye salamızı çekmeye çalışanlara karşı bu kadar kalabalık ile haykırmıyoruz?
Bu soruları önce bu akşamki maç sonrasına sevinç turuna çıkanlara sonra yetkililerimize sormak gerekir.
Türkmen yetkililerine bir önerimde şudur:
Irak Milli Futbol Takımının, Asya Elemelerinde birinciliği kazandığı anda Kerkük’ün cadde ve sokaklarında Türkmen nüfus sayımını yapmaya hazırlansın. 2014 de Dünya Kupasını Irak kazandığında Türkmeneli devletini ilan etsin.
(Kaynak: Biz Türkmeniz, 15.Kasım.2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder